“Kardeşlik Yemini” isimli şiirimden bir kıtayla söze başlayacağım!

Kalemi elinden düşmez ki hiç kahpe düşmanın

Yazar da yazar kanlı senaryolar durmaksızın

Kanımızı içmeye yemin etmişler ta ezelden

Kalleşçe vurmaya kalkışırlar can evimizden 

Maalesef Cennet Vatanımız, birçok defa olduğu gibi yine kalleşçe saldırılara uğramaktadır! Bu seferki saldırı için daha da tehlikeli bir yöntem denenmektedir! Çünkü diğer saldırılara gibi çok detaylı ve profesyonelce hazırlık yapmışlardır!

Maalesef bu saldırıların maşaları veya tetikçileri olarak, memurundan yöneticisine, esnafından çiftçisine ve öğrencisine bizzat kendi vatandaşlarımız kullanılmaktadır!

Lafı uzatmayacağım; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan ardından Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en önemli sorunu, AK Parti’nin karşısında etkili muhalefet partisi olmaması ve Cumhurbaşkanı’nın karizmasında bir parti liderinin çıkarılamamasıdır!

Muhalefet boşluğunu, başta FOX TV ve Sözcü Gazetesi olmak üzere bazı medya kuruluşları ve sosyal medya hesaplarıyla doldurmaya çalışmaktadırlar! FOX TV ve Sözcü Gazetesi, her gün baştan aşağı asılsız, çarpıtılmış veya abartılı olumsuz haberlerle, özellikle Cumhurbaşkanı’nı yıpratmaya yönelik haberler yayınlamaktadırlar! Bununla beraber, etkili sosyal medya hesaplarıyla vatandaşı, Cumhurbaşkanı’na karşı kışkırtmak için de profesyonelce yoğun çalışmalar yapmaktadırlar!

AK Parti yerel teşkilatları ya çok pasif davranmaktalar veya eş-dost ve çıkar ilişkileriyle, Şehirlerdeki Kurumlara yönetici olarak, yukarda bahsettiğimiz yayınların etkisiyle, Cumhurbaşkanı’na ve AK Parti’ye anti patileri oldukları bilinen ve yöneticilik meziyetleri olmayan kişilerin atanmalarına vesile olmaktadırlar.

Şuan Ülkemiz yukarıda da belirttiğim gibi profesyonelce hazırlanmış kapsamlı bir saldırıyla karşı karşıyadır! Biranda gıda maddelerinden tutunda her türlü üründe anormal fiyat artışları oldu. Bunların faillerinin büyük firmalar olduğuna dair söylentiler var!

Bir başka saldırı türüyse, kurumlarda vatandaşların işlerinin aksatılmasıdır! Eş-dost ve çıkar ilişkileriyle atanan yöneticiler ve kurumlarda görev yapan en alt kademesinden tutunda en üst kademeye kadar çalışanlar, bilinçli olarak vatandaşların işini zorlaştırarak veya aksatarak, vatandaşların Hükümete özellikle de Cumhurbaşkanı’na tepki göstermesini sağlamak yönünde davranışlar sergilemektedirler!

Bunlarla ilgili yüzlerce örnek verebilirim! Ancak yazıyı uzatmadan, yakın zamanda kendi başımdan geçen bir olayı özetlemeye çalışacağım.

02 Şubat 2022 tarihinde SGK Kamu Emeklileri Daire Başkanlığına PTT Kargo ile dilekçe gönderdim ve E-Devlet Sistemi üzerinden takip etmeye başladım. SGK kayıtlarına göre dilekçem 14 Şubatta işleme konulmuş ve kurumdan belgeler istendi diye not vardı. Aradan 2 ay geçmesine rağmen kayıtlarda herhangi bir değişiklik olmadığını görünce, 4 Nisan 2022 tarihinde SGK ALO 170 hattını arayarak, 2 Şubat tarihli dilekçemin akıbeti hakkında bilgi talebinde bulundum. 3 iş günü sonra bilgi için tekrar aramamı söylediler.

07 Nisan 2022 tarihinde tekrar ALO 170 hattını aradığımda; “Kurumumdan evrak istendiğini ancak kurumdan evrakların gelmediğini söylediler! Kurumu aradığımda 13 Mart 2022 tarihli SGK Kamu Emekliler Dairesi Başkanlığın yazısıyla hakkımdan istenen evrakların, 16 Mart 2022 tarihinde bir sureti şahsıma olmak üzere ilgili kurumada hem evrak olarak hem de KEP üzerinden gönderildiğini söylediler ki, tarafıma evraklar yaklaşık 15 gün önce gelmişti.

08 Nisan 2022 tarihinde ALO 170 arayarak, Kurumumdan evrakların gönderildiğini söylediklerini bildirdim.  Yine 3 işgünü sonra aramamı söylediler.

11 Nisan 2022 tarihinde tekrar ALO 170 aradım ve Kamu Emekliler Dairesi Başkanlığının KEP aralığını istediğini söylediler. Kurumumdan aldığım bilgiye göre 16 Mart 2022 – 19 Mart 2022 tarihi olarak bildirdim.

Sonra E-Devletten baktığımda “Dosya Hıfz Edil, Arşive Kaldırıldı” notunu görünce, 13 Nisan 2022 tarihinde ALO 170 arayarak, bu ibarelerin ne anlam ifade ettiği hakkında bilgi istedim. Verilen cevap; “Belirtilen tarih aralığında KEP’te evrak kayıtlarıma rastlanmadığından, işlem sonlandırılarak dosyamın arşive kaldırıldığını” söylediklerinde; üzüleyim mi, Aziz Nesin hikâyelerine anımsattığı için güleyim mi şaşırdım kaldım!

Lafı çok uzattım, lütfen kusura bakmayınız. Özet geçeceğim, tekrar kurumumu aradım ve görevli; “Evraklarımın, 16 Mart 2022’de gönderildiğini, 7 veya 8 Nisanda arayıp sorduğumda tekrar gönderildiğini ve konuştuğumuz sırada biraz beklememi söyledi ve döndüğünde 3. Kez gönderildiğini söyledi.

Tekrar ALO 170 defalarca aradım, hatta şikâyetçi olduğumu söyledim ve bugün itibariyle 28 Nisan 2022, saat 01.00, dilekçe tarihim üzerinden 86 gün geçmesine rağmen henüz işlemim sonuçlanmamıştır!

Bu çağda koskocam bir Devlet Kurumunda böyle bir iş olur mu? Dilekçe vermişim, kurumumdan evraklar istenmiş ve evraklar gelmediği gerekçesiyle 2 ay dilekçemle ilgili hiçbir işlem yapılmıyor ve tarafıma da herhangi bilgi verilmiyor!

Bu neyin göstergesidir? İşini ihmal eden, aldığı parayı hak etmeyen ve bu davranışlarıyla da vatandaşı Hükümete karşı provoke ederek öfkelendirme planıdır!

Bu durumun, bahsettiğim kurum çalışanların hata, ihmal veya bilinçli olarak işleri aksattıkları bilincindeyim! Ama herkes benim gibi düşünmeyecektir. Otobüs durağında durmayan şoföre kızıp Belediye Başkanına hakaret edenler olduğu gibi başka vatandaş da böyle bir durum başına geldiğinde direkt Hükümeti suçlayacaktır!  

Bütün kurumlarda başta yöneticiler olmak üzere çalışanlar takip edilmeli ve özellikle bilinçli olarak işleri aksatanlar hakkında idari ve hukuki işlemler başlatılmalıdır! Yerel Parti Teşkilatları, partizanca değil, ciddi olarak kurumların işleyişlerini takip etmeli, aksaklıklar belirlenip, hemen giderilmelidir! Hiç kimsenin keyfine göre veya bilinçli olarak vatandaşların işlerini aksatmasına müsaade edilmemelidir.

Kurumlara, yerel yöneticiler atanırken, dost, akraba veya çıkar ilişkilerine göre karar verilmemeli, işin ehli ve liyakatli insanların, siyasi görüşüne bakılmaksızın atamaları yapılmalıdır!