İnananlar için Yaradan, inanmayanlar için Doğa, son yüzyıllarda insanoğlunu, hiç bu kadar açık ve net uyarmamıştır. Biranda bir virüs çıktı ortaya ve tüm yeryüzüne, eşine rastlanılmamış büyük bir korku ve endişe saçtı!

Aylarca ülkeler ve şehirlerarasında bütün ulaşımı durdurdu! İbadethaneler kapatıldı, eğitime ara verildi. Sokağa çıkma yasaklarıyla, günlerce insanlar evlerinde kapalı kaldı. Ticaret ve üretim yarı yarıya düştü. En önemlisi de insanlar birbirinden korkar ve çekinir oldu. Artık yüz yüze iletişim, en asgari seviyeye indi. İnsanlar sanal iletişime yöneldiler.

Bütün Kutsal Kitaplarda, insanlığın azgınlaştığı dönemlerde üzerlerine farklı şekillerde büyük afetler veya felaketlerin indiği ve topyekûn insanlığın yok olduğu anlatılmaktadır. Ancak bu felaket veya afetlerden önce insanoğlu, mutlaka daha düşük seviyede tehlike ve tehditlerle uyarılmıştır 

Günümüze gelirsek, insanlık her geçen gün daha da çok bencilleşmekte, nankörleşmekte ve zalimleşmektedir!

Bireylerden tutunda devletlere kadar, en basit çıkarları uğruna, başkalarının veya başka devletlerin büyük zararlar görmelerine veya acılar çekmelerine, merhametten bihaber sebep olduklarını her gün izlemekte veya yaşamaktayız!

Bana göre, yeryüzüne böylesine olağanüstü korku salan bir virüs, başta da dediğim gibi, inanalar için İlahi bir uyarı, inanmayanlar için ise doğanın uyarısıdır!

Ancak görünen o ki, maalesef insanlık bu uyarıyı algılayamadı! Yaşamın anlamı üzerine, daha derin düşünmeye yönlendirerek, insanların daha merhametli, daha iyi ve yeryüzündeki her varlığa sevgiyle, saygıyla davranmalarına dönük bu mesaj karşısında insanoğlu tam tersi bir tavır takındı.

Daha da bencilleşti, daha da nankörleşti ve daha da zalimleşti!        

Yüce Allah İnşallah daha da beterinden korusun!