• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ihkav
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05558782155
  • https://twitter.com/ebibsa
  • https://www.youtube.com/user/ebibsa
Hava Durumu
EBR Medya & Ajans

ebr logo

Koloni Youtube
İkinci ticari uydu
Üyelik Girişi
Haberler
Site Haritası
Takvim

Bursa, İstanbul ve Kiev; Bir Yol Hikayesi

Acaba bu gün özel bir gün müydü? Bursalılar maça gider gibi topluca İstanbul’a mı gidiyorlar, diye düşündüm!

Geçtiğimiz Şubat ayı içerisinde yağmurlu bir Pazar sabahı, Bursa’dan İstanbul’a gitmek üzere yola çıktım.

Bursa Otogarına yolum düştüğünde, Bursa’daki en meşhur Erzurumlu olan, Esadaş Turizmin Müdürü Yalçın Beyi mutlaka ziyaret ederim.

Yalçın Beyi ziyaretimin ardından, ilginç bir sürprizle karşılaştım. Değişik firmalara ait onlarca otobüsün her saat başı hareket ettiği otogarda İstanbul’a giden bütün otobüsler doluydu. En erken, 4-5 saat sonraya boş yer olduğunu söylediklerinde çok şaşırdım!

Acaba bu gün özel bir gün müydü? Bursalılar maça gider gibi topluca İstanbul’a mı gidiyorlar, diye düşündüm!

Günlerden pazardı ve jeton düştü! Hafta sonu Bursa’ya gelen, İstanbul’daki Bursalılar, İstanbul’a dönüyorlardı. Şaşkın bir halde otobüs firmalarına ait ofislerin önünde gezinirken, “İstanbul, İstanbul, hemen hareket ediyor” dediklerini işittim ve sessin geldiği tarafa bakınca birkaç kişi gördüm ve hemen yanlarına gittim. Bileti otobüsün yanında keseceklerini söylediler ve peşlerine takılıp perona gittik. Otobüs, peronda çalışır vaziyetteydi.

Şuan hangi firma olduğunu hatırlamıyorum. Herhalde yedek otobüs koymuşlardı. Otobüse binmeden muavine, tek koltuk olmadığından bana iyi bir yer vermesini söyledim.  Muavin, “otobüsün yarısını sana veriyorum abi, istediğin yere otur” dedi. Muavinin dediği gibi arka kapıdan itibaren arka koltuklar tamamen boştu.

Bir süre oturduğum yerden fotoğraflar çekmeye çalıştım. Sonra Kaptanın yanına gittim. Hostes koltuğu boştu. Kaptana, “fotoğraf ve video çekimleri yapmak istediğimi söyleyerek, mahsuru yoka hostes koltuğunda oturmak istediğimi” söyledim.

Kaptan, sıcakkanlı, güler yüzlü samimi bir beyefendiydi. Oturabileceğimi söyleyince, bir süre hem kaptanla sohbet ettik hem de video ve fotoğraf çekimleri yaptım. Havanın yağmurlu ve sisli olması sebebiyle pek kaliteli çekimler yaptığımı söyleyemem.  

Otobüs, Dudullu’ya kadar gidiyormuş. Benim ise Esenler Otogarına gitmem gerekiyordu. Dudullu’da otobüsten indik. Buradaki kafede çay içerken, Kenya’lı genç bir arkadaşla tanıştım. Kendisi üniversite eğitimi için İstanbul’a gelmiş.

Onunla kısa bir sohbetin ardından, Dudullu’dan, İstanbul’un birçok semtine ücretsiz servis olduğunu öğrendim ve Esenler Otogarına gitmek üzere bir servise bindim ancak bu servis Esenlere değil, Esenlere gidebileceğim metro istasyonuna kadar götürdü.

Serviste esenler otogarına nasıl gideceğim hususunda servis şoförüyle konuşurken, arkadan genç bir arkadaş, kendisinin de aynı yöne gideceğini söyleyerek yardımcı olabileceğini söyledi.

İsminin Cuma olduğunu öğrendiğim bu genç arkadaşa şükranlarımı sunuyorum. Esenlere gidişimiz oldukça karmaşık oldu. bir metro istasyonunda servis aracından indik ve metroya bindik, metro istasyonun ismi dikkatimi çekti, arabesk şarkı isimlerine benziyordu; “ayrılık Çeşmesi!” 

Sonra o metrodan inip, Marmaray’a bindik ve boğazın altından geçtikten sonra, Marmaray’dan da inip başka bir metroya bindik ve şükür sonunda Esenler Otogarına ulaştım.

Seyahatimin sebebine gelince; Kiev’den dün sabah 07.00 sıralarında hareket eden bir otobüsle, benim için çok ama çok değerli bir hediye geliyordu! Otobüsün Kaptanı Taylan Beyle, Henüz Kiev’deyken, bir gün öncesinden telefonla iletişim kurmuştuk ve bugün saat 13-14.00 civarlarında Esenler otogarına olabileceklerini söylemişti. Metrodayken Taylan Beyi aradığımda Esenler otogarında 126 numaralı peronda olduklarını söyledi.

Taylan Beye, en içten duygularımla şükranlarımı ve saygılarımı sunarım. Güler yüzle karşıladı. Sanki çoktan beri tanışıyormuşuz gibi samimiydi. Otobüs Firmasının yazıhanesinde birkaç kare Taylan beyin fotoğrafını çektim, birkaç karede beraber çekildik.

Ve heyecanla beklediğim an geldi! Kiev’den gelen hediye paketini teslim etti. Teşekkür ederek paketi aldım ve rahat bir ortam bularak paketi açmak için bakındım. Yakındaki bir lokantaya gidip, kutsal bir emanet gibi paketi açtım.

Uluslararası Açık İnsani Gelişme Üniversitesi "Ukrayna”, tarafından 24 Kasım 2021 tarihinde başlayan ve 500’den fazla katılımcının olduğu, uluslararası bir konferansa davet edilmiştim. Konferansa sunulan raporlar üç cilt kitap olarak basılmıştı ve benim sunum, birinci cildin ilk sayfalarında yer almaktaydı.

Sayın Prof. İrina Kutlina Hanımefendi, bu kitabı gönderme zahmetinde bulunarak, beni çok mutlu etti. İçtenlikle şükranlarımı sunuyorum. 

Uluslararası düzenlenen ve yoğun ilgi gören bir konferansın raporlarının yer aldığı, bilimsel bir kitapta yazımın yer almasından dolayı sevinçliyim. Kitabı bir süre inceledikten sonra, Bursa’ya dönmek üzere Esenler Otogarından otobüse bindim.

Şunu özellikle belirtmeden geçemeyeceğim; Esenler Otogarının yanı başındaki AVM de yer alan, lokanta ve kafe işletmecilerini kınıyorum ve buradan hangi kurum sorumluysa, acilen burayı denetlemelerini öneriyorum

Bilgisayarımı açarak kısa bir çalışma yapmak niyetiyle, Esenler Otogarının yanı başındaki AVM deki onlarca lokanta ve kafeye girip çıktım. Laptopun bataryası eskidiğinden şarjı çabuk bitiyordu. Bunun içinde oturacağım masaya yakın piriz olan bir yer arıyordum! Ancak neredeyse bu AVM deki bütün lokanta ve kefelere uğradım ve hepsi bilgisayarımın fişini takacağım bir priz talebime olumsuz cevap verdiler!

Priz yok, Wifi yok; biran dünyanın çok ücra bir yerinde olduğum hissine kapıldım. 

Bursa’da küçücük çay ocaklarında bile wifi veya masaya yakın piriz bulunurken, dünyanın en önemli metropol kentlerinden olan İstanbul’da Esenler otogarına bitişik, onlarca kafe ve lokantanın bulunduğu sözüm ona bir AVM de piriz ve wifi olan hiçbir iş yeri yoktu! AVM nin orta yerinde kızgınlık ve kırgınlıkla bu durumu yüksek sesle protesto edercesine söylediğimde; bir genç yanıma yaklaştı ve dedi ki; “müşteriler uzun oturup, masayı işgal etmesinler diye özellikle piriz ve wifi olmadığını söylüyorlar” dedi.

Şunu da belirteyim ki, bu AVM deki işyerlerinde fiyatlar, fahişten de öte pahalı. girip çıktığım kafe ve lokantaların bazılarında oturup bir şeyler yiyip içitim. Soygunculuk denecek seviyede pahalılıklarını çok net bir örnekle açıklayacağım. İstanbul’a gitmeden bir gün önce Bursa’da içtiğim limonlu sodaya 7,5 lira ödedim. Esenler otogarındaki bir büfeden aldığım aynı marka limonlu sodaya ise, 15 lira aldılar!

Buradan kim sorumluysa, yani hangi kurum sorumluysa lütfen burada fiyatlarla beraber sunulan hizmetleri lütfen kontrol etsinler. Otogar olması sebebiyle insanlar buradan mecburen alış veriş yapıyorlar. Bu mecburiyeti soygunculuk olarak yapmalarına lütfen fırsat vermeyin.

Videosu

 


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Saat