• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ihkav
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05558782155
  • https://twitter.com/ebibsa
  • https://www.youtube.com/user/ebibsa
Hava Durumu
EBR Medya & Ajans

ebr logo

Koloni Youtube
İkinci ticari uydu
Üyelik Girişi
Haberler
Site Haritası
Takvim

Yaşar Kemal’in Hemşerisi İdris Demir’le, Usta Yazarı ve Ünseli Köyünü Konuştuk

Çok değerli bir mesai arkadaşım olan, Güvenlik Görevlisi İdris Demir Bey’in memleketini öğrenince hayli heyecanlandım.

Çünkü romanlarıyla hayal dünyamızı zenginleştiren ve Ülkemizin yurtdışında tanınmasına çok önemli katkılar sağlayan, Usta Yazar Yaşar Kemal’in hemşerisiydi İdris Bey.

İdris Bey’den köylerinin şimdiki durumuyla ilgili birçok bilgiler aldım. Bununla beraber başka kaynaklardan da bilgilerle, toparladım.

Ayrıca Yaşar Kemal’in, Eserlerinden kısa alıntılarda derledim.

Türk ve Dünya Edebiyatının en usta kalemlerinden Yaşar Kemal, bir röportajında Van Gölü hakkında şöyle söylüyor: ”Van Gölü değil, Van Denizi. Öylesine geniş ki, denizden başkası yakışmaz. Zaten Vanlılar da deniz diyorlar; gümüş tasta bir sudur. Kenarları oya oya işlenmiş bir gümüş tas” der Yaşar Kemal: “Dünyada hiçbir göl, hiçbir deniz, hiçbir su Van Gölü’nün maviliğinde olamaz. Masmavi… deli eden bir mavilik. Ne gökyüzünde vardır öyle bir mavi, ne de başka bir yerde. Bir tek mavi uyar bu maviye: Diyarbakır ovasındaki çiçeklerin mavisi. Bir de bir camı kırıp kesitine bakın, işte o mavi.”

Yaşar Kemal denince akla önce, 1923’te doğduğu, o zamanlar Adana’nın bir ilçesi olan Osmaniye geliyor. Oysa O’nun, hem edebi hem de gazetecilik eserlerine damga vuran bir il daha vardır:

Ünseli'de Yaşar Kemal Ailesine ait bir ev

Van; ailesi, Rus ordusu 1915’te Van’ı işgal edince Muradiye ilçesine bağlı Ünseli (Arnes/Ernis) köyünden Çukurova’ya göç etmiş ve Yaşar Kemal’de orada doğmuştur.

Yaşar Kemal'in kendi söylemiyle Ünseli Köyü:

“Babamın, anamın, bütün ailemin köyü Van Gölü’nün kıyısındaki Ernis köyü, Ernis iskelesidir. Şimdiki adı Ünseli kasabası. Ünseli kasabası Van ilinin Muradiye ilçesine bağlıdır. (….) gölün kuzeydoğusunda Esrük Dağı’nın eteğinde, Ağrı Dağı’ndan sonra Türkiye’nin ikinci yüksek dağı olan Süphan Dağı’nın yakınlarındadır.”

Sırtını Esruk Dağı yamacına dayamış, Van Gölü kıyısında, tarihi oldukça eskiye uzanan, yeşilin ve mavinin buluştuğu Ünseli, 20. yüzyıl başında birkaç haneli bir köy iken, şimdilerde büyük bir mahalle haline gelmiştir.

Günümüz yerleşimi sınırları içerisinde eski dönemlere kadar uzanan yaşam izleri görülmektedir. 1935 yılında ilk buluntular ve 1962 yılında da arkeolojik kazılar sonucu köyde Evditepe ve Alacahan olmak üzere iki adet nekropol alanı bulunmuş olup söz konusu nekropollerde Tunç Çağı'nın sonlarından başlayarak Demir Çağı'nın erken dönemi ile Urartular döneminin izleri görülmektedir.

Yerleşimin güneydoğusundaki Varsak Tepe üzerinde kalıntıları görülebilen Alacahan kalesinin Demir Çağ'da inşa edildiği düşünülmektedir.

1935 yılı nüfus sayımında yerleşim Arnis adıyla Muradiye kaza merkezinin bir köyü olarak görülmektedir.  Cumhuriyet döneminde son Köy enstitüsü, 18 Kasım 1948’de Ünseli'de açılmış olup bu enstitü 27 Ocak 1954’te çıkarılan kanun uyarınca kapatılarak öğretmen okuluna dönüştürülmüştür.

Yesruk Dağından Ünseli ve Van Gölü

İlerleyen yıllarda yerleşimden Ernis adıyla bahsedilmekle birlikte 1968 yılına gelindiğinde Ünseli adını almıştır. Yerleşim belde statüsüne ulaşsa da 6360 sayılı kanun uyarınca mahalle olmuştur.

Türkiye'deki en eski öğretmen okullarından Alpaslan Öğretmen Lisesi ile adını duyurmuştur. Fevzi Çakmak Mahallesi ve Bey Mahallesi olmak üzere 2 mahalleden oluşmaktadır. Erciş ve Muradiye ilçelerine eşit uzaklıktadır.

Van Gölü'nün çekilmesiyle Ünseli Köyü sahilinde ortaya çıkan batık gemi

Ünseli Köyü'nün diğer bir özelliğide Köyde Sultan Alparslan Otağı'nın bulunmasıdır.

Çadırlar sultan alparslanin ilk kurduğu otağı Anadolu'ya geldiği zaman Anadolu Alparslan Lisesi'nin hemen üst tarafında ünseli(Ernis)vangolu sahili kenerinda kurulmuştur Her yıl on binlerce turist ziyaretçi akınına uğrayan bir tarihi yer

Ünseli Köyü yakınlarında bulunan Muradiye Şelalesi

Şelalede Yaz                                    Şelalede Kış      

Doğum adı Kemal Sadık Gökçeli olan Yaşar Kemal, “Kimsecik” üçlemesinin ilk romanı Yağmurcuk Kuşu’nda ailesinin uzun ve ızdıraplı bir göçle bu köyden ayrılışını anlatır. Van Gölü ve çevresi, Yaşar Kemal’in gazetecilik eserlerinde de unutulmaz sahnelerdendir.

Yaşar Kemal’in, Eserlerinden kısa alıntılarda

“Bir insanın yüzü nasıl öbür insanın yüzüne, huyu öbür insanın huyuna benzemezse bir doğa parçasının da öyle. Savrun suyunu tanıyınca onda sonsuz bir büyü, bir giz, sonsuz bir hayat olduğunu anladım. Bu sonsuzluk bir ağaçta, bir ormanda, bir toprak parçasında, arıda, böcekte de vardır. Yakından bakmadığımız için suları, ağaçları, kuşları aynı sanıyoruz.”

İnsana dair ise daha sonra şöyle diyecektir:

“İnsan gerçeğine, insanların macerasına ne kadar yaklaşır, onu ne kadar yaşarsan insan soyunu o kadar seversin. İnsanlara karşı sonsuz bir hoşgörün olur.”

“Yaşamak halk olmak, doğa olmak demektir. Yaşamak halkın ve doğanın sonsuzluğunda yaşamaktır. Bir sınıfın sınırında yaşamak insanı zenginleştirmez, fukaralaştırır. Bir öykünücüler içindeysen o temelsiz, ne idüğü belirsizlerdensen iyice fakirleşmişsin demektir. Yenilik arıyorlar birde, yeniliğe halkın ve doğanın sonsuzluğunda varılır”

“Sanat yalan söylemez, sanat öykünmez. Çırak ustasına öykünür, ama her gerçek, katıksız sanat bir kişiliktir. Sanattaki büyü yaşamın büyüsüdür. Sanatın sevinci, sanatın horlanması, sanatın saçmalığı hayatın saçmalığıdır. Sanatın büyüsüne hayatın gerçekliğinden gidilir, gizine varılır. Sanat, doğanın eylemi, büyüsü, şiiri içinde onunla birlik olan sanattır. Eksilten değil, ekleyen, besleyen, katandır. Hayatın gerçekleri sanata dinamizm getirir.”

“Sanat insanlığın sabah olurken ki halidir” 

Yeryüzünün bir tek güncel şeyi var şu anda, bütün insan soyunun büyük sorunu sömürü. İnsanoğlu insanoğlunu sömürüyor, bundan daha güncel bir şey olamaz. İkinci büyük güncel şey, insanoğlu doğayı da öldürüyor. İçinde yaşadığı, kendisini var eden doğayı bütünüyle öldürüyor. Doğayı öldürürken ne oluyor, bir gün delilikler romanı yazarsam şaşmayın. Hepsi deli insanlardan bir roman yazarsam şaşmayın. Çünkü doğanın dengesi bozulduğu zaman insanın iç dengesi, psikolojik dengesi de bozuluyor.”

Videosu

2107 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Saat