• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ihkav
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05558782155
  • https://twitter.com/ebibsa
  • https://www.youtube.com/user/ebibsa
Hava Durumu
EBR Medya & Ajans

ebr logo

Koloni Youtube
İkinci ticari uydu
Üyelik Girişi
Haberler
Site Haritası
Takvim

Arap Şükrü veya Balıkçı Reşat

Bursa’nın muhteşem güzellikleri arasında, birinden diğerine koştururken yolumuz Altıparmak Caddesi’nin Tophane tepesi tarafındaki arka sokaklarına düştü ve Arap Şükrüdeyiz..

Altıparmak, Bursa’nın en meşhur caddelerindendir. Dev beton bloklar arasında, yaya ve araç trafiğinin çok yoğun olduğu bu caddenin alt tarafı, Çarşamba semtine doğru olan yanı, beton deryasına dönüşmüş bir vaziyettedir! Artık burayı kurtarmak, oldukça zor bir iştir!

Tophane tarafı ise, bakir bir alan durumundadır. Basit rötuşlarla burası sadece Bursa için değil, Ülkemiz hatta insanlığa kazandırılmış çok hoş bir ortama dönüştürülebilir!
 
Biliyorsunuz, Bursa’nın birçok tarihi-kültürel değerleri UNESCO tarafından tescillenip Dünya Mirası Listesine eklenmiştir!

İşte bu civarda; Çatalfırın’dan başlayıp, Muradiye Külliyesine kadar, Tophane tepesiyle Altıparmak Caddesi arasında kalan bu alanda yapılacak, oldukça düşük maliyetli düzenlemelerle, Bursa’nın değerine çok önemli bir değer katılmakla beraber, buranında UNESCO dünya mirası listesinde yer alması sağlanabilir.
 
 
Lafı daha fazla uzatmadan Arap Şükrü’den başlayıp, Osman Gazi Kaymakamlığının arkasına kadar devam eden sokaktaki gözlemlerimi paylaşmak istiyorum. Önceki yazımda, sokağın en özel ortamlarından birisi olan Seyyid Usul Kültür Merkezi’nden bahsetmiştim.
 
Bu yazımızda da, bu sokağın en renkli kısmı olan Arap Şükrü’den ve bu civarın, Yahudi Mahallesi olarak adlandırılmasına vesile olan Sinagoglar hakkında bilgiler vereceğim.
 
 
Arap Şükrü, Bursa’nın klasiklerinden birisidir. Özellikle gece eğlenceleri ile ünlüdür. İstanbul'un meşhur Çiçek Pasajı’nı anımsatan, Bursa gecelerinin en hareketli ve en eğlenceli bu sokağının hikâyesi, zamanında Arap Şükrü isimli bir esnafın burada, balık lokantası açmasıyla başlamış, hayli ilgi gören bu lokantanın ardından da, Arap Şükrü'nün çocukları ve burada işyeri olan esnafların benzer yeni mekânlar açmasıyla, sokak araç trafiğine kapatılıp, bugünkü haline dönüşmüştür.
 
 
Dışarıda masaları olan, onlarca restoranların arasındaki dar koridordan ilerliyoruz. Gündüzleri durgun olan bu mekânlar akşamları oldukça hareketleniyor. Restoranların bitiminde ise birbirinden enteresan yapılarla karşılaşıyoruz.
 
Bu eski konak-ev tarzı yapıların birçoğu, genellikle gençlerin takıldıkları kafeler dönüştürülmüşler. Bazıları ise kaderine terk edilmiş bir vaziyetteler! Bunlara bakarken aklıma ne geldi biliyor musunuz; zamanında çok bakımlı, güzel-yakışıklı, renkli hayatlar yaşayan, etraflarında birçok hayranları ve sevenleri olan, beylerin-bayanların, yaşlandıktan sonra, çevrelerinin dağılması sonucu yaşadıkları yalnızlığı ve hüzünlü duruşlarını gördüm bu viraneye dönüşmüş konaklarda!
 
 

Arap Şükrü restoranlarından sonra, sokağın devamındaki kafelere takılan, hip-hop tarzı olarak nitelendirilen lise çağlarında gençlerin, çevredeki terk edilmiş, harabe vaziyetindeki evlere girip çıktıklarını görünce işin doğrusu endişelendim! Acaba buralarda yanlış-zararlı işler dönüyor olabilir mi diye şüpheler geçti aklımdan!

Bir fotoğraf tutkunu olarak, Bursa’nın bu en ilginç sokağını fotoğraflarken bir yandan da sokağın tarihçesi hakkında bilgiler toparlamaya çalışıyordum. İlk aklıma gelen merak ettiğim konu ise Arap Şükrüydü! 

Restoranların bulunduğu kesime ismi verilen Arap Şükrü kimdi acaba? Soruşturdum, sokakta Arap Şükrü’nün torununun işlettiği bir restoran olduğunu öğrendim ve hemen bu mekâna gittim. Arap Şükrü’nün, merhum oğlu Çetin Beyin kızı Sevgi Hanımla tanıştım. Ancak bu güler yüzlü Hanımefendiyle uzun uzadıya sohbet etme imkânımız maalesef olmadı.

Daha sonra, buradaki esnafların ve çalışanların baba diye hitap ettikleri; bu sokağın tarihçesini birebir yaşayarak bilen, burada ki birçok iş yerinin de sahibi olan ve bir Bursa Sevdalısı olarak buranın, Bursa'ya, turistik ve ekonomik yönlerden, bu günkünden çok daha fazla katkı sağlaması yönünde projeleri olan Balıkçı Reşat'la tanıştım.

Arap Şükrü, ilk olarak burada aşevi-meyhane işletmeye başladığında, Balıkçı Reşat henüz sekiz-dokuz yaşlarındaymış ve ona komşu işyerleri varmış bu sokakta. Ömrü burada geçen ve buranın gelişerek bu günlere gelmesinde de çok büyük emeği olan Balıkçı Reşat, şuan bu sokak hakkında en kapsamlı bilgilere sahip olması itibariyle, bu ortamın yaşayan ulu bir çınarı durumundadır.

Babası da, Bursa'nın bilinen en eski balıkçılarından olan Balıkçı Reşat, kendi ifadesine göre bu gün itibariyle, sokaktaki 7-8 iş yerinin de sahibi olarak, oldukça zengin birisi. Ancak bu variyetine rağmen belki de buradaki mekanlarda çalışanlardan daha fazla mesai yapmakta. Kendisiyle buluşabilmek için bir kaç kere gidip geldim ve her gidişimde, ya mutfakta ocağın başında, müşterileri için balık hazırlayıp, bir yandan da çalışanlarına, çok ciddi bir öğretmen edasıyla işin inceliklerini ve önemini anlatmakta ya da sokakta, babacan bir tavırla diğer esnafların sorun ve sıkıntılarını dinlemekteydi.

Balıkçı Reşat, sokağın hikayesiyle beraber, burada yaşanan sorunları ve buranın geliştirilmesiyle ilgili projelerinden de bahsetti. Reşat Bey, Arap Şükrü Esnaflarının, yerel yönetimden en önemli taleplerinin, Uzun Çarşı gibi bu sokağın üzerinin de kapatılması olduğunu belirterek, finansmanı için kaynağı da kendilerinin temin edeceklerini söyledi.

Kısaca burayla ilgili kendi görüşlerimi de aktararak yazımı sonlandıracağım. İşin doğrusu, Arap Şükrü, şuan ki haliyle hiçte şanına layık bir vaziyette değildir!

1992 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Saat