• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ihkav
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05558782155
  • https://twitter.com/ebibsa
  • https://www.youtube.com/user/ebibsa
Hava Durumu
EBR Medya & Ajans

ebr logo

Koloni Youtube
İkinci ticari uydu
Üyelik Girişi
Haberler
Site Haritası
Takvim

Mucize İstiyorum! (2. Bölüm)

01/05/2020

Bir ulu öğütte şöyle buyrulmaktadır; ‘Her ahval ve şartta, mutlaka verenden olmaya çalış.

Bilge bir adam, yakın bir şehirdeki dostunu ziyarete etmek üzere onun yaşadığı şehre gitmiş. Dostu da kendisi gibi sevilen-sayılan bilge bir insan olmakla beraber çok hünerli bir demirci ustasıymış. Dostuna ait dükkânın bulunduğu çarşıya giden Bilge, her zaman demir-çelik sesleriyle çınlayan dükkânın kapalı olduğunu görünce hayli endişelenmiş ve “yoksa dostuma bir şey mi oldu” kaygısıyla dükkân komşularına yönelip, arkadaşını sormuş!

Dostunun, kimseye bir açıklama da bulunmadan, ani bir kararla dükkânını kapatıp bir dergâhta inzivaya çekildiğini söylemişler! Dergâhın yerini öğrenip oraya gitmiş ve dostunu bulmuş. Hoş beşten sonra sohbete başlamışlar. Bilge dostuna neden dükkânını kapatıp, buraya çekildiğini sormuş. Dostu da, “Hikmetlerle dolu, hayret verici bir duruma şahit olduktan sonra böyle bir karara vardığını” söylemiş!

Bilge, “Senin böylesine önemli bir karar vermene sebep olan durumu gerçekten merak ettim, bana da anlatır mısın, belki bende nasiplenirim” demiş. Demirci; “bir yolculuk esnasında, yolumuz çöle düşmüştü. Yakıcı güneş altında ve kavurucu kumlar üzerinde ilerlerken, bir kayanın gölgesine sığınmış küçücük bir kuş dikkatimi çekti. Yaklaştım, kuşcağız uçamıyordu, belli ki yaralıydı, kanadı kırılmıştı herhalde. Bu kuşu seyreylerken hayli üzüntüye kapıldım. Zavallı kuş cağız burada ölüp gidecekti. Ancak ölüm anına kadar, biryandan yarasının acısıyla diğer yandan da açlık ve susuzluk ıstırabıyla, acılar içerisinde kıvranacaktı. Bunları düşünürken, gagasında yiyeceklerle başka bir kuş geldi ve yaralı kuşun yanına konup getirdikleriyle onu yedirip, içirdi. Bu hali görünce hayli sevindim ve hayran kaldım Yaradan’a! Ve o gün bir karara vardım; ıssız bir çölün ortasında yaralı, aciz bir kuşun rızkını gönderen Rabbim, benim nasibim olan rızkı da bir şekilde bana ulaştıracaktır. Dolayısıyla artık dünya işleriyle, uğraşıp boş yere rızık peşinde koşmamaya karar verdim ve kalan ömrümü ibadetle geçirmek üzere bu dergâha çekildim demiş!

Demirciyi büyük bir dikkatle dinleyen bilgenin yüzünü, sözün sonunda bir tebessüm kaplamış ve dostuna; “gerçekten ilginç bir olaya şahit olmuşsun ve ondan da dersler çıkarmışsın, ne güzel. Fakat benim anlayamadığım neden acaba çölün ortasında aciz düşmüş kuşa özenmek yerine ona yiyecek getiren sağlıklı, vefakâr kuşa özenmedin? Onun gibi iyiliklere vasıta olarak hem Allah’ın rızasına eren hem de kulların şükranlarına nail olanlardan olmayı arzulamadın? Derler ya, ‘veren el, alan elden üstündür.’ Bir ulu öğütte şöyle buyrulmaktadır; ‘Her ahval ve şartta, mutlaka verenden olmaya çalış. Yaratılmışlara senin aracılığın ile bir zarar gelmemesi içinde elinden geldiğince gayret sarf et. Daima bir yardımda bulunmak suretiyle yaratılmışın sevinmesine vesile olman, şüphesiz ki her şeyden üstündür!’   

Bilgenin anlattıkları karşısında büyük bir şaşkınlık ve mahcubiyet yaşayan demirci, kalkıp bilgeye sarılmış ve “Üstat sen gerçek bir bilgesin, beni gafletten uyandırdığın için teşekkür ederim” demiş, sonrada beraberce çarşıya yürüyüp, dükkânı açmışlar. Çekicini alan Demirci tekrar tezgâhının başına geçmiş...

Sözlükte, ‘Mucizenin’ anlamı; akıl yoluyla açıklanamayan, bu yüzden de Tanrısal bir güç tarafından yaratıldığına inanılan doğaüstü olay veya durum olarak açıklansa da, günlük yaşamda, beklenmedik sevinçlere vesile olan güzel tesadüflerde mucize olarak adlandırılmaktadır.               

Bazen öyle sıkıntılar, zorluklar yaşar ki insan, kendi imkânlarıyla bunları aşması mümkün olmaz, ancak bir mucizeyle kurtulabileceğini düşünür. Bazen de öyle ihtiyaçlarımız ve arzularımız olur ki, bunlara ulaşmamız da yine ancak mucizeyle mümkün görünür. Fakat bizim ancak bir mucizeyle aşabileceğimizi sandığımız hallerden, birilerinin, bize göre büyük onlara göre ise küçücük destekleriyle kolayca kurtulabileceğimiz gibi, bizim için çok önemli olan ve ancak bir mucize sonucu ulaşabileceğimizi düşündüğümüz şeylere de, yine birilerinin ufacık bir katkılarıyla ulaşmamız mümkündür!

Evet, aslında başkaları için mucizevî görünen şeyler, bizim küçücük bir katkımızla gerçeğe dönüşebilir. Yukarıdaki mucize hikâyesinde olduğu gibi, sevimli kızın küçük bir girişimiyle, ailesi için mucizevî olayların gerçekleştiğini gördük. Bir ailenin mucize olarak gördükleri istek ve ihtiyaçlarını karşılamak ise hikâyedeki doktor için çok kolay ve sıradan şeylerdi. Çocuğu tedavi ettirmek, küçük kızın iyi bir eğitim almasını sağlamak ve babaya-anneye hastanesinde iş vererek ailenin rahatça geçimlerini temin etmelerine yardımcı olmak doktor için zor şeyler değildi.

Bununla beraber doktor, bu insanlara yardımcı olarak aslında kendine de iyilik yapmıştır! Şöyle ki, yaptığı bu yardım sebebiyle, iyilik yapmanın, o çok hoş-çok özel hazzını tatmış, mazlumların duasını alarak, Yaradan’ın rızasını kazanmış ve çok önemli bir sosyal sorumluluk vazifesini de yerine getirerek toplum vicdanının da memnuniyetini kazanmıştır!

Herkes kendi çapında mucizeler gerçekleştirme imkân ve kabiliyetlerine sahiptir. Sen bir başkası için mucize gerçekleştirdiğinde, senin için de bir mucizenin gerçekleşmesi ihtimali oldukça yüksektir. Birileri için mucizeler gerçekleştirmeye kalkıştığımızda eğer şu ulu öğüdü de dikkate alırsak, yapacağımız iyiliğin-güzelliğin değeri kat kat artacaktır.               

“Her ahval ve şartta, mutlaka verenden olmaya çalış. Fakat hiçbir zaman karşılığını beklemeksizin yap bu işi. Hatta karşılığını düşünmemeye dahi gayret et. Ve hatta Yaradan’ından bile bekleme bu karşılığı. Sadece hayatın her anında iyiliklere vasıta olmaya çalış, karşılık beklemeksizin ve düşünmeksizin..”

Ve şu da aklınızda olsun ki; Çoğu zaman yardım ya da iyilik istemek için bize açılan eller belki de bizi bir kötülükten korumak veya bir dardan kurtarmak için uzatılmış bir kurtarıcı elidir. Dolayısıyla başkalarına yardım veya iyilik yaptığımızı sandığımız bazı durumlarda aslında farkında olmadan kendimize iyilik etmiş olduğumuzu da unutmamalıyız.

İsmail Hakkı Kavurmacı

Mucize İstiyorum 1. Bölüm İçin Lütfen Burayı Tıklayınız


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Saat