Ne güzel bir öneri veya öğüt değil mi?  

Şuan gördüğümüz ve duyduğumuz kadarıyla Ülkemizde olduğu gibi neredeyse tüm yeryüzünde büyük bir korku ve panik havası hakim bir vaziyettedir! 

Devlet yöneticileri bile, insanların birbirlerinden uzak durmalarını vatandaşlarına önermektedirler! 

Peki, bu korku ve panik iklimi ne zamana kadar sürecek acaba? 

Bakınız yüzyıllar önce yaşamış bir bilge insan ne diyor; “Tüm insanlık bir ailedir!” Bu sözünün devamında da “Tüm evrenin yararına olan, onun bir parçası olduğun için senin de yararınadır” diyor.  

Şuan yeryüzüne korku salan corona virüsü salgınına bakarak bu cümledeki iki kelimeyi değiştirerek tekrar okuyalım; “Tüm evrenin zararına olan, onun bir parçası olduğun için senin de zararınadır!”   

Gelişen ulaşım ve iletişim teknolojileri sayesinde artık dünya bir ‘Kent’ durumuna gelmiştir! Hatta bir şehirden veya ülkeden bir başka şehre veya bir başka ülkeye gitmek, bazı metropol kentlerde, bir semtten başka bir semte gitmekten daha da kolaylamıştır! 

İletişim teknolojisi öylesine gelişmiştir ki, şuan dünyanın en ücra köşesinde, dağ başındaki bir çoban, elindeki telefonla, keşfinden dolayı, tarihin hiç silinmeyen sayfalarında ismi yer alan Kristof Kolomb’un keşfettiği ülkelerle anında iletişim kurabiliyor, oradan canlı yayınlar izleyebiliyor ve anlık haberler alabiliyor!  

Devletlerarasında düşmanlıklar oluşsa ve sınırlar derinleşse bile dünyanın her ülkesinde, hemen hemen her ülkeden insanlar bulunmaktadır. Uluslararası havaalanlarına uçaklar inip kalkmak için sıraya girmektedirler. Bu gidişle yeryüzündeki trafik kadar neredeyse gökyüzünde de trafik oluşacaktır.   

Artık dünyanın her yerinde küresel şirketlerin fabrikaları, mağaza ve marketleri yer almakta ve yeryüzünde artık insanlar, bu küresel şirketlerin ürettiği aynı elbiseleri giymekte, aynı şeyleri yemekte ve aynı araç gereçleri kullanmaktadırlar.  

Ve farklı devletler olsa da dünya şuan sanki tek bir merkezden yönetiliyor gibi! İşte en tehlikelisi de budur! Ekonomik olarak birçok ülkeden daha fazla zenginliğe ulaşan birkaç küresel şirket, insanlığın kaderine hükmediyor! 

Bu güç, kötü niyetli ve zalim insanların eline geçtiğinde, bugünkü gibi yeryüzünde korku, panik,güvensizlik ve tedirginlik her zaman oluşturabilir. 

Dolayısıyla böylesine güce sahip olanları, vicdanlı, merhametli ve paraya pula kanmayacak cesur yürekli insanlar sürekli izlemelidirler!  

Başta Birleşmiş Milletler ve yeryüzünde düzeni ve adaleti sağlamak, insanlığa, daha sağlıklı ve huzurlu yaşam imkânları sunmak için kurulmuş Uluslararası Kuruluşlarda, yukarıda bahsettiğimiz Cesur Yürekli Yiğit insanlar yer almalı ki,   İskandinav Atasözünde, “Az kork, çok umut et” sözü insanlık alemi için geçerli olsun!