İsmail Hakkı KAVURMACI
bursaobjektif@bursaobjektif.com
Mutluluğun Formülü
25/06/2021 Dün, davet üzerine Sur Yapıdaki bir Kafeye gittim. Oldukça güzel bir mekandı. Çalışanları, işlerini profesyonellik seviyesinde yapan pırıl pırıl gençlerden oluşmaktaydı. Yemek, çay-kahve ve daha çeşit çeşit yiyecek ve içeceklerin tatları ve görselliklerinin güzelliği kadar sunumları da harikaydı. Bu güzel ortamın keyfini çıkarmaya hazırlanırken, bilgisayarımı açtım ve bir arkadaşımın hikâyesinde paylaşmış olduğu fotoğrafın üzerindeki yazıyı okuyunca, yoğun bir telaşa kapıldım! Detaya girerek lafı uzatmayacağım. Yukarıda belirttiğim gibi telaşa kapılmakla beraber moralim bozuldu, keyfim kaçtı ve burada yapmayı planladığım işlerimi de yapamayacak derecede karamsar bir ruh haliyle, bu hoş ortam, biranda benim için sıkıcı bir yere dönüşmüştü! Bir süre keyifsiz bir halde hiçbir şey yapmadan burada oturduktan sonra, çıkıp karşısındaki Hüdavendigar Parka gittim ve Parkta da amaçsızca bir süre gezindikten sonra, bir ağacın gölgesinde yeşil çimenler üzerine uzandım. Böyle durumlarda, telaşlı kişiliğimden kaynaklı hatalarımı fark ettiğimde üzülmekle beraber birde pişmanlık acısı yaşardım. Fakat bu kez farklı duygular oluşmaktaydı içimde! Yaşadığım bu tecrübe, birçok yazılarımda överek ve özenerek bahsettiğim, ‘uyanışa’ vesile olabilecek bir kıvılcım çakmasına benzemekteydi sanki! Burada kendimi tahlil ve analiz etmeye çalıştım ve uyanışla beraber huzurlu bir yaşama ulaştıracak formülü bulduğum sanısının heyecanıyla, yaşamış olduğum moral bozucu durumu çok şükür unuttum! Ve işte meşhur formül: Sabır+Şükür+Sükût=Selamet! Şimdi bazı okuyucularımın, alaycı bir tebessümle bana hitaben, “günaydın” dediklerini duyar gibi oluyorum! Birçok arkadaşımız diyecekler ki, “bahsettiğin formül senin buluşun değil ki, bunu bilge insanlar ta yüzyıllar önce söyledikleri gibi günümüzde daha da geliştirerek yazılarıyla, kitaplarıyla veya dijital ortamda sohbetleriyle insanlığa rehberlik eden kişiler ve kuruluşlar bulunmaktadır.” Haklısınız, bunlardan benimde haberim var. Daha önce okumuş ve dinlemişte olabilirim. Fakat insanın kendi iç sesini işitmesi ve buradan gelen mesajı tam olarak algılaması, buna göre de kendini değerlendirip, huzuru veya gelişimi yönünde kendine bir yol haritası çıkarması, başkalarının söylediklerinden daha etkili olmaktadır. Uyanışı sağlayan, bir dış etken olabileceği gibi insanın kendi iç sesi de olabilmektedir! Kendimi tahlil ettiğimi söylemiştim! Bu tahlil neticesinde bugüne kadar yeterince mutlu ve huzurlu olmama engel olan özelliklerim veya huylarım yüzeye çıktılar! Bunlardan en göze batanın ise, aceleci, telaşlı ve sabırsız kişilik özelliğim olduğunu gördüm! Fazla derine inmeden formülümün açılımını yapmaya çalışacağım: Sabır, sözlük anlamı; “olacak ya da gelecek bir şeyi telaş göstermeden beklemek ve öfke doğuracak bir şey karşısında bile öfkelenmeme durumudur.” Başka bir şey söylemeye gerek yok herhalde! Ancak Sabır üzerine söylenmiş güzel bir şeyi eklemeden geçemeyeceğim; “Sabır vazgeçmek değil, umudu yarına ertelemektir!” Şükür; sahip olduklarının farkında olmak ve onların kıymetini bilmektir. İnsan, daima isteme halindedir! Dolayısıyla çoğu zaman, öz değerini, yeteneklerini, sahip olduğu birçok güzel ve önemli şeyleri unutarak, sadece arzularına ve isteklerine odaklandığından, elinde olanların keyfini çıkarmayı ve onlarla mutlu olmayı başaramayarak, huzursuzluk ve mutsuzluklar yaşamaktadır! Arzu ettiğimiz ya da çılgınca istediğimiz birçok şeye ulaştığımızda veya sahip olduğumuzda da büyük hayal kırıklıkları yaşadığımız olmuştur. Şöyle ki; İnsanoğlunun, hayalleri de arzuları da sınırsızdır. Bu arzu ve hayallerin birçoğu ise uzaktan bakıldığında gün ışığıyla, ışıl ışıl, rengârenk parlayan renkli şişe kırıkları gibidirler! Yaklaşıldığında tüm parıltıları söner ve sadece kırık cam parçacıkları olarak orta yerde kalırlar! Dolayısıyla arzu, istek ve hayallerimizden çok, elimizde olanlara yani sahip olduklarımıza odaklanarak, daima şükür halinde bunlarla huzurlu olmayı denemeliyiz. Bir güzel söz; “Şükür nimeti artırır!” Sükût, basitçe susmak anlamına gelse de aslında çok derin manalar ihtiva etmektedir! İnsanı en çok yoran ve çoğu zaman mutsuz ve huzursuz olmasına sebep olan etkenlerin başında “zihninin gevezeliği” gelmektedir! Otururken, yürürken veya çalışırken zihnimiz, yaşadığımız andan çok uzakta daima harıl harıl çalışmaktadır. Mahkemeler kurarız zihnimizde ve acımasızca, kendimizi veya başkalarını yargılarız! Geçmişte söylediğimiz bir sözden veya yaşadığımız bir olaydan dolayı pişmanlıklar ya da öfkeler çınlar beynimizde! Aldığımız bir nefesten sonra, ikinci bir nefes için hiçbir garantimiz olmadığını unutarak, zihnimizdeki gelecekle ilgili endişelerimiz, yaşadığımız anı kaosa çevirir! Huzur ve mutluluğa en büyük engellerin başında “Zihnimizin Gevezeliği” gelmektedir! İşte benim formülümün içerisindeki sükût, zihnin gevezeliğini susturmaya yöneliktir! Sabırla ve şükürle, zihnimizdeki olumsuz düşünceleri ve zihin gevezeliğini bastırarak, Selamete çıkmayı veya ulaşmayı başarabiliriz! Selamet Nedir? Selamet, huzurdur, mutluluktur, iyi ve güzel yaşamaktır! Ve büyük formülü keşfimin ardından, Hüdavendigar Park daha da yeşillendi, göl kenarındaki söğüt ağaçları, serinleten ve naifçe okşayan rüzgârla hışırdadılar, kuşlar ötmeye başladı, karıncalar daha bir gayretle koşuşturmaya, çiçekler de gülümsemeye başladılar. Gölgelikler, mutlu insanlar doluydu, kimleri ailece piknik yapmakta kimileri de baş başa hoş sohbetlerde. Gölde Bursa Büyükşehir Belediyesi Kano Takımı Sporcuları antrenman yapmaktaydılar. Zevkle onları izledim, Hocalarından bilgiler aldım ve fotoğraf-video çekimleri yaptım. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Türkiye’nin Nükleer Enerji ve Nükleer Silah Çalışmaları - 12/04/2024 |
Türkiye'nin Nükleer Silahı Var mı? Bazı devletlerin istihbarat örgütleri ve uluslararası bazı yayın organları, Türkiye’nin, kendi yaptığı nükleer silah olduğunu iddia ediyorlar. |
SİLAH; zenginlik ve güvenlik! SİLAH; yokluk ve korku! - 23/12/2023 |
SİLAH, Kimileri için zenginlik ve güvenliktir! Kimileri için ise yıkım ve korkudur! |
Cemal Paşa Hatıratı ve Osmanlı’nın Türk Milletine Külfeti - 24/09/2023 |
Hatıratı okuduğumuzda, bir zamanlar yedi düvele hükmeden Osmanlıların, hatıratın yazıldığı dönemde ise, hem siyaseten hem de askeri yönden, kahramanca ancak umutsuzca, yedi düvele karşı verdiği savaş, gözlerimiz önünde canlını verdi. |
Her İnsanın Yaşamında Bir Duraklama Devri Olur! - 01/09/2023 |
“Allah'ım, Bana değiştirebileceklerimi değiştirmek için cesaret ve kuvvet, değiştiremeyeceklerimi kabullenmek için sabır ve sükûnet, ikisi arasındaki farkı anlayabilmek için de akıl ve basiret ver!” |
Küresel Güçlerin Gözü, T.C. Cumhurbaşkanlığı'nda! - 07/04/2023 |
Bu seçimler, Türkiye'nin geleceği açısından son derece önemlidir ve sadece Türk halkını değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. |
Az kork, çok umut et; az ye, çok çiğne; az homurdan, çok nefes al; az konuş, çok anlat; az nefret et - 23/02/2023 |
Bakınız yüzyıllar önce yaşamış bir bilge insan ne diyor; “Tüm insanlık bir ailedir!” Bu sözünün devamında da “Tüm evrenin yararına olan, onun bir parçası olduğun için senin de yararınadır” diyor |
Yüzyılın Destanını Başlatan Kahramanlara - 18/02/2023 |
ŞUAN MİLLETİMİZ; CEDDİMİZ OSMANLININ, YÜKSELİŞ (ŞAHLANIŞ) DÖNEMLERİNE BENZER BİR DÖNEM YAŞAMAKTADIR |
Sıradışı Çalışanlar - 11/09/2022 |
her gün mesailerini +1’lerle tamamlama başarısı göstererek takdir, tebrik ve teşekkürü hak ederler! |
Bir ilkbahar günü gibiyim, saatim saatime uymuyor hiç.. - 13/07/2022 |
Işıl ışıl, sevinçli ve umut doluyken, bir anda güz sessizliği hüznüne bürünüyor yüreğim.. |
Devamı |