İsmail Hakkı KAVURMACI
bursaobjektif@bursaobjektif.com
Sağlık Savaşçıları!
13/07/2020 Savaş sözcüğü; insanı ürküten ve yüreğini burkan ‘soğuk’ bir kelimedir değil mi? Şimdi diyeceksiniz ki; "peki, kalplerindeki iyiliğin yansımasıyla, yüzleri, gözleri ışıl ışıl parlayan sağlık çalışanları için neden böyle bir başlık attınız?" Savaşçılar vardır; ellerindeki ölüm kusan silahlarla, acımasızca karşılarındaki düşmanı yok etmek için büyük mücadeleler veren! Ve Savaşçılar Vardır; inancına-ırkına, şanına-şöhretine bakmadan; acılarla-ağrılarla kıvranarak kendilerine başvuran her insanın, acılarını, ağrılarını dindirmek ve onlara bu acı ve ağrıları yaşatan nedenleri yok etmek için canla başla savaşan! Hastane acilleri ve özelliklede buralardaki ‘kırmızı alanlar”; kalbi ya da solunumu durmuş ya da durmak üzere olan hastaların yaşama döndürülmesi veya kaza ya da çeşitli nedenlerle ağır yaralanmalara maruz kalmış kişilere çok acil müdahalelerin yapıldığı, sağlıkçıların deyişiyle “resüsitasyon” odası, ölüm-kalım savaşının yapıldığı bir ortamdır! Hemen hemen her gün, burada çok çetin mücadeleler verilir. Doktorlar ve en önemli yardımcıları hemşireler, sonra diğer sağlık çalışanları ve güvenliğinden, sekreterine, sedye taşıyıcısından temizlik görevlisine kadar herkes seferber olur!.. Bir veya birkaç can vardır sedyelerde; adeta dipsiz bir kuyudan aşağı yuvarlanırken son anda kuyunun kenarına veya kırılmak üzere olan cılız bir dala tutunmuş, bu halden kurtulmak için ne çabalamaya takati, nede bir umut ışığı görecek hali kalmamış olan, çaresiz bir insanın durumundadırlar! Ve işte o meşhur kırmızı alanda yani resüsitasyon odasında görevli olan, başta Hekimler, Hemşireler ve diğer görevliler; böyle vakalara müdahale anında, "kendileriyle ilgili her şey zihinlerinden silinir" ve düşenin bir daha kesinlikle çıkma ihtimali olmayan, dipsiz kuyuya sarkmış bir haldeki insanların ellerine sarılıp, olağanüstü bir gayret ve çabayla onları oradan çekip çıkararak, yeniden yaşama döndürmeye odaklanırlar! Savaşçılar vardır; operasyonlar yaparlar, düşmanlarını etkisiz hale getirmek yani öldürmek için! Kırmızı alanlarda da her gün operasyonlar yapılır! Ancak buranın savaşçıları, ölüme neden olan her şeyle, ellerindeki şifa veren ilaçlar, diğer medikal malzemeler ve bilgi-birikim ve yetenekleriyle, insanları bu hale düşüren etkenleri yok etmek ve “ölümden döndürmek için savaşırlar!” Yaraları ve kırıkları sarıp sarmalayıp, tedavi ederlerken, ağrılarla, acılarla kıvranan insanların, dertlerine deva olacak ilaçlar vererek şifa bulmalarına veya cerrahi müdahalelerle yeniden sağlıklarına kavuşmalarına yardımcı olurlar. Hastalara şifa sunmanın dışında, kaygılı, üzüntülü ve gözü yaşlı hasta yakınlarıyla da ilgilenip, teskin ederek daha metanetli olmalarına yardımcı olurlar. Bu meşhur Kırmızı Alanlarda, çoğu kez, o dipsiz kuyuya yuvarlanmak üzere olanları kurtarmanın, "coşkulu sevinçleri yaşanır!" Adeta can havliyle yapılan, yorucu ve yoğun müdahalelerin sonunda, bir "canı" daha yaşama geri döndürmeyi başaran, bu alanın kahramanları, büyük bir mücadeleden zaferle çıkmanın gurunu ve sevincini yaşarlarken, tüm yorgunluklarını da unuturlar! Bazen de saatlerce süren, çok yoğun ve yorucu müdahalelere rağmen yaşama döndürülemeyen bir canın kederi, ilk olarak bu ortama düşer ve çok çetin bir mücadeleyi kaybetmiş, üzgün, hüzünlü ve yorgun savaşçılara benzer buradakilerin halleri! Ve çok zor bir görev daha beklemektedir onları! Hemen kapı önünde, içerideki hastalarının durumunu büyük bir endişeyle merak eden, üzgün ve gergin hastanın yakınlarına "acı haberi" vermek! |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Türkiye’nin Nükleer Enerji ve Nükleer Silah Çalışmaları - 12/04/2024 |
Türkiye'nin Nükleer Silahı Var mı? Bazı devletlerin istihbarat örgütleri ve uluslararası bazı yayın organları, Türkiye’nin, kendi yaptığı nükleer silah olduğunu iddia ediyorlar. |
SİLAH; zenginlik ve güvenlik! SİLAH; yokluk ve korku! - 23/12/2023 |
SİLAH, Kimileri için zenginlik ve güvenliktir! Kimileri için ise yıkım ve korkudur! |
Cemal Paşa Hatıratı ve Osmanlı’nın Türk Milletine Külfeti - 24/09/2023 |
Hatıratı okuduğumuzda, bir zamanlar yedi düvele hükmeden Osmanlıların, hatıratın yazıldığı dönemde ise, hem siyaseten hem de askeri yönden, kahramanca ancak umutsuzca, yedi düvele karşı verdiği savaş, gözlerimiz önünde canlını verdi. |
Her İnsanın Yaşamında Bir Duraklama Devri Olur! - 01/09/2023 |
“Allah'ım, Bana değiştirebileceklerimi değiştirmek için cesaret ve kuvvet, değiştiremeyeceklerimi kabullenmek için sabır ve sükûnet, ikisi arasındaki farkı anlayabilmek için de akıl ve basiret ver!” |
Küresel Güçlerin Gözü, T.C. Cumhurbaşkanlığı'nda! - 07/04/2023 |
Bu seçimler, Türkiye'nin geleceği açısından son derece önemlidir ve sadece Türk halkını değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. |
Az kork, çok umut et; az ye, çok çiğne; az homurdan, çok nefes al; az konuş, çok anlat; az nefret et - 23/02/2023 |
Bakınız yüzyıllar önce yaşamış bir bilge insan ne diyor; “Tüm insanlık bir ailedir!” Bu sözünün devamında da “Tüm evrenin yararına olan, onun bir parçası olduğun için senin de yararınadır” diyor |
Yüzyılın Destanını Başlatan Kahramanlara - 18/02/2023 |
ŞUAN MİLLETİMİZ; CEDDİMİZ OSMANLININ, YÜKSELİŞ (ŞAHLANIŞ) DÖNEMLERİNE BENZER BİR DÖNEM YAŞAMAKTADIR |
Sıradışı Çalışanlar - 11/09/2022 |
her gün mesailerini +1’lerle tamamlama başarısı göstererek takdir, tebrik ve teşekkürü hak ederler! |
Bir ilkbahar günü gibiyim, saatim saatime uymuyor hiç.. - 13/07/2022 |
Işıl ışıl, sevinçli ve umut doluyken, bir anda güz sessizliği hüznüne bürünüyor yüreğim.. |
Devamı |