• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ihkav
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05558782155
  • https://twitter.com/ebibsa
  • https://www.youtube.com/user/ebibsa
Hava Durumu
EBR Medya & Ajans

ebr logo

Koloni Youtube
İkinci ticari uydu
Üyelik Girişi
Haberler
Site Haritası
Takvim

Doktor Karıncalar Hasta Tedavi Ederken

Eğilip daha dikkatli baktığımda; onlarca karıncanın yanan sigaranın çevresinde telaşla koşuşturduklarını gördüm! Bazıları sigaranın filtre kısmından tutmuşlar can havliyle onu olduğu yerden uzaklaştırmaya çalışıyorlardı.!   

Her şey bir fotoğrafla başladı!

Fotoğraf, yıllardır vazgeçemediğim bir tutku..

Fotoğraf makinesi, artık vücudumun bir parçası, bir uzvum gibi..

Fotoğraf tutkum, hayatıma çok güzel renkler, heyecanlar kattı. Onun sayesinde nice ilginç-harika-özel şeyler keşfettim, maceralar yaşadım..

Bu güne kadar, en güzel-çok güzel fotoğraflar çekebilmek arzusuyla bazen şehrin sokaklarında bazen de karada, havada, denizde, binlerce ‘an-ı’ dondurmanın keyfini yaşadım! 

Ancak halen fotoğraf üstüne daha birçok hayallerim-heveslerim vardı;

Daha uzaklara gitmek, en enteresan şehirlere!

Daha yükseklere çıkmak, en yüce dağlara!

En büyük denizlerin enginlerine açılmak, en derinlerine dalmak okyanusların!

Ve en ilginç insanları, en gizemli canlıları,

Keşfedilmemiş, hiç el değmemiş-ayak basılmamış en sırlı-gizli yerleri fotoğraflamak..

Fakat önüme, hemen ayağımı bastığım yere bakmak hiç aklımdan geçmemişti!

Hekim Karıncalar

Ve bir gün; şehrin tam orta yerinde, yoğun insan ve araç trafiğinin su gibi aktığı caddeye bakan bir binanın bahçe duvarı üzerine oturmuş, deyim yerindeyse âlemi seyre dalmışken, önümden geçen birisinin elindeki sigarayı kaldırıma, oturduğum bahçe duvarının dibine doğru fütursuzca fırlattığını gördüm! Öfkeyle arkasından baktım, çevreyi kirlettiğinden dolayı içten içe de olsa hayli kızmıştım ona!

Sigara, kaldırımda duvarın dibine düşmüş, halen püfür püfür tütmekteydi! Kalktım, alıp çöpe atmak için eğildim; aman Allah’ım,  sigaranın düştüğü yerde gördüklerim karşısında öylesine canım acıdı ki, sanki yanan o sigarayı benim yüreğime bastırmaktaydılar o an!

Sigaranın çevresi kıpır kıpırdı! Eğilip daha dikkatli baktığımda; onlarca karıncanın yanan sigaranın çevresinde telaşla koşuşturduklarını gördüm! Bazıları sigaranın filtre kısmından tutmuşlar can havliyle onu olduğu yerden uzaklaştırmaya çalışıyorlardı.!     

 

Biraz daha dikkatli baktığımda, sigaranın yanan közlenmiş ucunun karınca yuvasının giriş-çıkışını kapattığını fark ettim. Daha da dikkatli bakınca, karıncaların dehşet dolu korku ve öfkelerini de gördüm! Belki de sigara, düştüğü an birkaç karıncayı da yakıp kavurmuştu!

Sigarayı kaldırıp, karınca yuvasının giriş-çıkışını açtım ve karıncaları izlemeye devam ettim. Bir süre sonra normal aktivitelerine döndüler. Kimileri telaşla yuvalarından dışarı bir şeyler çıkarırken, kimileri de olağanüstü bir gayretle dışarıdan yuvalarına bir şeyler taşımaktaydılar.

Yuva giriş-çıkışı, bahçe duvarının kaldırımla birleştiği bir noktada ufacık bir delikten ibaretti. Kaldırımda, ayaklarının altındaki “Mikro Dünyadan” habersiz yoğun bir insan trafiği vardı! Görünüşe göre karıncalarda, üstlerindeki “Makro Dünyadan” habersiz veya ilgisizdiler! İnsanoğluna göre çok küçücük, onların algılayışlarına göre ise belki de çok büyük dünyalarında kendiişleriyle meşgul olmakta, onlarda aynen insanoğlu ve diğer yeryüzü sakinleri gibi deyim yerindeyse yaşam savaşı vermekteydiler.

Devamlı cebimde taşıdığım ufacık fotoğraf makinemi çıkarıp, iyice yaklaştırarak karıncaların rastgele fotoğraf ve videolarını çekmeye başladım.

Rastgele diyorum, çünkü o an planlı bir çekim yapmam pek mümkün değildi. Makinem çok büyük bir markanın ürünü olmasına rağmen modeli çok düşüktü.

Bu makineyle, böyle bir ortamda zumlayarak makro çekimler yapmak o kadarda kolay değildi. Çünkü karıncalar devamlı hareket halindeydiler ve o arada, alelacele makineyi sabitleyecek bir tripot bulma imkânımda maalesef yoktu. Dolayısıyla aşırı titreşim olacağından kaliteli fotoğraf veya video çekmek neredeyse imkânsızdı.

Tüm bu imkânsızlıklara ve olumsuzluklara rağmen elimden geldiğince fotoğraf makinesini karıncalara yaklaştırarak birkaç fotoğraf ve birkaç dakikalıkta video çekimleri yaptım.

Fakat aslında tam olarak ne çektiğimi bilemiyordum! Çünkü makinemin ekranı çok küçüktü ve uzunca bir süredir de biraz hor kullanmamdan dolayı hayli yıpranmıştı. Bu durumda ne çekim esnasında nede ön izleme modun da çektiklerimi sağlıklı bir şekilde izleme yapamıyordum. 

 

Böyle olunca da, geçmişte, mekanik fotoğraf makineleriyle fotoğraf çektiğim günler geldi aklıma! O günlerde fotoğrafların baskıdan çıkışını nasıl bir heyecan ve merakla beklediğim gibi bu günde aynı yoğunlukta heyecan ve merakla fotoğraf makinemin hafızasındaki karıncalarla ilgili yaptığım çekimleri biran önce bilgisayar ortamına aktararak izlemek istiyordum.

Her şey bir fotoğrafla başladı demiştik yazımızın başında!

Büyük bir merakla, bahsettiğim fotoğraf ve videoları bilgisayar ortamına aktardım. Birkaç fulü resimden sonra, işte o her şeyi, “Yeryüzü Hikâyelerini” başlatan fotoğraf açılıverdi ekranda ve Yeryüzü Hikâyelerinin en önemli karakteri hatta başrol oyuncusu olacak olan KIZIL KAR HANKA ile göz göze geldik!

Biraz muzipçe ve merakla, müthişte bir özgüvenle, savunma-saldırı pozisyonu almış bir vaziyette bakıyordu bana!

DEVAM EDECEK

İsmail Hakkı Kavurmacı

1329 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.237534.3746
Euro36.906337.0542
Saat